Dünyada sekiz şubesi bulunan Madame Tussaudss müzesinin Berlin şubesinin açılışından hemen sonra Hitler heykeline yapılan saldırının yankıları devam ediyor. Dünya liderlerinin, filozof ve bilim adamlarının, Holywood starlarının ve sporcuların bal mumundan heykellerinin arasında dünyanın en kanlı diktatörünün yer almasını kabul edemediğini söyleyen emekli bir polisin, açılıştan üç dakika sonra gerçekleştirdiği saldırı toplumu ikiye böldü. Solcuların sempatisini kazanan eski polis memuru Frank L.‘ye sağ fraksiyonlar ateş püskürüyor.
Müze Hitler konusunda kararlı
Köşe yazarlarının ve politikacıların eleştiri yağmuruna tuttuğu müzenin basın sözcüsü Natalie Ruoß yaptığı açıklamada 200 bin Avro’luk maliyeti olan heykelin Berlin’deki atölyelerde tamir edildikten sonra eski yerine yerleştirileceğini söyledi. Bütün tepkilere rağmen heykeli müzede sergilemekte kararlı olduklarını ifade eden Ruoß, „Hitler’in Berlin tarihinde anlamlı bir yeri olduğunu kimse inkar edemez“ dedi.
Berlin’deki Hitler heykeli Almanya’da bir ilk değil
Konuyla ilgili tartışmalar medyada bütün hızıyla devam ederken, aslında 1948 yılından beri Almanya’da Hitler’in bir heykelinin Hamburg Balmumu Heykel müzesinde sergilendiği gözden kaçırılıyor. Hamburg’daki müzede Hitler’in yanında eşi Eva Braun ve yakın arkadaşları Hermann Göring ve Joseph Goebbels’de bulunuyor. Berlin’deki olaya benzer bir hadisenin şimdiye kadar hiç yaşanmadığı Hamburg balmumu müzesi, ara sıra yapılan eleştiriler üzerine 1990 yılında Hitler’e karşı direnen Hans ve Sophie Scholl’un heykellerini de sergileme kararı almıştı.
Olay müzeyi sizler için gezdik
Dünya basınında son zamanlarda kendinden bir hayli söz ettiren ve bu garip bir atraksiyonun şöhretine şöhret kattığı müzeyi sizler için gezdik.
İşte Madame Tussauds müzesindeki izlenimlerimiz:
Hitler’in 30 Nisan 1945’de Rus askerlerin Berlin’e girdikleri haberini aldığı sırada uğradığı bozgunu ve intihar etmeden biraz önceki halini anlatan heykelin sergilendiği masa şimdi boş. Berlin’deki Hitler sığınağının taklit edildiği mekanda fotoğraf çekme yasağını gösteren tabela dikkat çekici. Müzedeki bütün heykellere istediğiniz gibi dokunabiliyor ve resim çektirebiliyorsunuz, ancak daha önce Londra’daki şubede bulunan Hitler heykeline yapılan bir saldırı ve Belin’deki açılıştan önce gelen tepkiler müze yönetimini Hitler heykeli konusunda özel tedbirler almaya itmiş. Ne yazık ki bütün bu fotoğraf çekme, dokunma yasakları, hatta iki güvenlik görevlisinin koruması dahi Hitler’in kafasının gövdesinden ayrılmasını engelleyememiş. Bir gazetede yer alan habere göre Hitler, Bin Laden’den sonra en çok nefret edilen ikinci lider olarak gösteriliyormuş…
Atatürk Bush’un yanında
Bu müzede Hitler’in boşalan masası dışında ilginizi çekecek çok şey var aslında. Her an hareket edecek, tebessüm edecek yada kaş çatacak, belkide elini uzatıp sizinle tokalaşacak duygusu yaşatan heykellerin arasında dolaşırken Atatürk’ün heykeliyle karşılaşıyoruz. Ülkemizdeki dev posterlerine, devasa taş heykellerine mukabil burada oldukça kısa boylu ve mütevazı duruyor ulu önder. Görevli bayandan bu heykellerin boyutlarının asıllarına yüzde yüz uygun yapıldığını öğrenince daha çok şaşırıyoruz. Elindeki cep telefonuyla poz veren Sarkozy’nin ve asrın kanlı diktatörü Bush’un yanında duran Kemal Atatürk, Sarkozy’den biraz uzun, Bush’dan daha kısa görünüyor. Atatürk’ün niçin Bush’un yanına yakıştırıldığını soruyoruz görevli bayana ve “tesadüf sanırım“ cevabını alıyoruz.
Heykel ansızın canlanabilir
Madame Tussaudss heykellerinin asıllarıyla birebir örtüşebilmesi için heykeli yapılacak şahsiyetten 226 ayrı ölçü ve 150 ayrı açıdan fotoğraf alınıyormus. Yapay olarak üretilen saçlar tek tek ekiliyor ve özel bir maddeden üretilen gözlerde, kılcal damarlara kadar bütün detaylar taklit ediliyormuş. Bütün bu itina size karşınızda duran şöhretin sadece bir heykel olduğunu unutturuyor. Müzede görev yaptıkları reyona uygun giyinen görevlileri bazen heykellerle karıştırabiliyorsunuz. Örneğin, Kofi Annan’ın koluna girmiş zarif bayanı heykel sanıp yanından geçerken bayanın ansızın gülümsemeye başlamasıyla irkilebiliyorsunuz.
Bush’un kanlı elleri
Bu müzede küçük sürprizler büyük soru işaretleri bırakabiliyor kafanızda. Bunlardan biri Bush’un heykelinde çıkıyor karşımıza. George W. Bush’un öne doğru uzattığı el, ilk bakışta kendini ele vermeyen ilginç bir detayı saklıyor. Tırnak kenarları, parmak uçları ve avuç içi kırmızı noktalarla dolu olan el kana bulanmış izlenimi veriyor. Diğer elde de benzer lekeleri görünce ziyaretçileri bilgilendirmekle görevli bayana bunun ne anlama geldiğini sormadan edemiyoruz. Sempatik bayan gülerek, „inanın bilemiyorum“ diyor…
Hepsi var, Napolyon yok
Verilen bilgiye göre, bazı siyasi liderlerin ve sanatçıların heykellerinde bizzat kendilerinin hediye ettikleri elbiseler kullanılmış. Bunlardan biri Angela Merkel, diğeri ise Almanya’nın önemli şovmenlerinden Thomas Gotschalk. Eski Başbakanlardan Helmut Kohl kendisinden izin alınmadan heykeli yapıldığı için müzeyi mahkemeye vermiş. Müzede heykeli sergilenen 75 şahsiyet arasında Napolyon , Goethe, Nietsche, Lenin gibi bir çırpıda akla gelebilecek isimlerin olmaması da oldukça düşündürücü.
Berlin‘i tanıtan kitabın kapağında başörtülü bayan resmi
Çıkışta yer alan hediyelik eşya mağazasındaki Berlin‘i anlatan kitapların sıralandığı rafda, kapağında başörtülü bir bayan resmi bulunan kitap dikkatimizi çekiyor. Berlin’de yaşayan değişik etnik kökenlere ait insanlarla yapılan röportajların derlendiği kitabın kapak resmi de Berlin’in multikültürel yapısına vurgu yapıyor. 7 Temmuz tarihinden itibaren bünyesinde bulunan 6 toplu konut projesi UNESCO tarafından „dünya kültür mirası“ listesine dahil edilen Berlin, çok kültürlü yapısıyla artık daha çok gurur duyuyor ve bu özelliğini ön plana çıkaran yayınlara, faaliyetlere ağırlık veriyor.
Yaklaşık 2 saat süren ziyaretimizin sonunda, Madame Tussaudss müzesinden ayrılırken Karl Marks’ı gerçekten görmüş, Atatürk’le karşılaşmış, Einstein’a tesadüfen rastlamış ve Bush’un merhametsizliğini gözlerinden okumuş gibi hissediyoruz kendimizi. Birgün yolunuz Berlin’e düşerse bu enteresan müzeye mutlaka yolunuzu düşürün. Biz Hitler’in o yıkılmış ve perişan halini göremedik ama belki siz görebilir ve yüzündeki pişman ifadeyi farkedebilirsiniz.
(Timeturk sitesinde yayinlanmistir)
İlk Yorumu Siz Yapın