İhsan Eliaçık hocamızın bir programda söylediği söz çok vurucuydu;
“Eğer peygamber bu çağda yeniden aramıza gelse, ilk emri ‘fekku ragabe, bütün boyunduruklardan kurtulun’ olur.”
İslam’ı bir dünya dini yapan, öbek öbek insanları düğüne koşar gibi ölüme koşturan güç, Mekke semalarında yankılanan ‘kölelere özgürlük’ sayhasındaki asaletti. Peki, nasıl olur da fekku ragabe (kölelik zincirlerini kırmak, parçalamak) ve tahriru ragabe (kölelere özgürlük, hürriyet) ilkeleriyle dalga dalga evrene yayılan bir din, esir kadınlarla (cariyeler), hür kadınların arasına ‘Cilbab’ kavramı altında yeni bir kıyafet tarzı ibraz ederek derin çizgiler çeker ve cahiliye devrinde var olan kast sistemini derinleştirir?